Tanıdığım biri ile birlikte markete giriyoruz. Ben de birkaç tane hazır çorba alayım bari, diyorum. Karşı çıkıyor:
- Çok zararlı onlar,alma canım.
- Nesi varmış ki, diyorum, (gıda konularını takipteyim ama özel bir durum mu var gibisinden.)
- Hazır gıdalardan mümkün olduğunca kaçınıyorum da.
- Öyle tabii. Ama çoğunca bir şey gelmiyor elimizden diye ekliyorum.
- Mesela kola içilmez bizim evde senelerdir, diyor.
- Bizde de, diyorum.
O, oğlu istediği için bisküvi, çikolata nevinden bir şeyler, ben de çorbaları alıp çıkıyoruz.
Dur bi’ daha bakayım şu etikete diyorum. Pek de ünlü,yabancı bir marka.Senelerdir Türkiye pazarında.(Verecem be adını yazının sonunda) Doğal sebze vs.nin doğal şartlarda kurutulduğundan filan bahsediyor. Yabancı olduğum tek kelime
“monosodyum glutamat”.
Yaşasın internet!
Food-info.net ilk karşıma çıkan kaynak oluyor. Geçen aylarda “şeker”için de oradan faydalanmıştım. Sonra meşhur
Mayo Clinic’in bi’ soru-cevap köşesine bakıyorum. İngilizce bir- iki sayfa daha.
Madde masum. Bir tür amino asitmiş; vücudumuz kullanırmış ,hatta kendisi rahatlıkla sentezleyebiliyormuş;doğal olarak bir çok gıdada bulunuyormuş; son zamanlarda ise bir bakterinin fermentasyonu sonucu elde ediliyormuş; maddenin ticari patenti 1907’ den itibaren bir Japon firmasındaymış; çok miktarlarda olmadığı sürece zararlı değilmiş; E kodu 621 imiş filan da falan.
İyi. Rahatladım. Derken…..
Esas noktayı yakalıyorum: Aroma artırıcılar grubundaki bu madde
UMAMI adı verilen 5. bir tatmış! Tatlı, tuzlu,ekşi,acı bi’ de umami.
Bu umami eklendiği yiyeceklerin lezzetini artırıyormuş.
Ta-tam!
Yani Yüce Rabbimizin öyle bir nimeti ki (!) bu umami ne pişirirsen pişir, içine birazcık bundan at, dünyanın en lezzetli yemeği oluversin, sen de en usta aşçı!
Değinmek istediğim nokta-i mühimmeyi anladınız di mi?
Peki çorba paketimin üzeirnde monosodyum glutamatın
miktarı yazıyor mu?
Ne gezer!
Peki bu çok miktarlarda alındığında insan sağlığı için zararlı olan maddeyi
kim denetliyor bizim için?
Bence hiç kimse!
AFİYET OLSUN !
…….
Buraya da birkaç alıntı: