ŞİMDİ REKLAMLAR

İki yıl kadar önce "Bir edebiyat-sanat sitesi açıyoruz. Sen de yazmak ister misin?" şeklinde bir davet alınca şaşırmış ve sevinmiştim. Siteyi kuran arkadaşları sadece kendi bloglarından/ yazılarından tanıyordum ve beğeniyordum.

Haber



Dün gece çok güzel bir haber aldım.

Yıllardır, gizli gizli büyüyen bir dileğin gerçekleşmesiydi düpedüz!

Hani, çocukken bir hayaliniz olur, belki farkında bile değilsinizdir istediğinizin, belki içten içe "olmaz ki  bu, acaba olur mu?" diyerek ümit ettiğiniz, belki de gözünüzde büyüttüğünüz - belki de büyütülecek kadar vardır aslında-  türden bir şey...

Çok sevindim bea, topuklarım bi' tarafıma değdi sevinçten.




YARALARIM AŞKTANDIR**

duyumsuyorum zaman geçmiştir
duyumsuyorum "an"dır tarih yapraklarından payıma düşen 

***
ben neden
caddelerde yitecek kadar küçüğüm 

PUL KOLEKSİYONUMU GÖRMEK İSTER MİSİN?


Arkadaş, nezaket gösterip kahve içmeye çağırdık, dilinden kurtulamadık. Avukat değil mi, biliyordum aslında başıma geleceği. Kendim kaşındım J

IKEA NE ÜRETİR?

Tabii ki kutu üretir :)

İkea'yı, Türkiye'ye geldiği ilk zamanlar sadece küçük alanlar için işlevsel,pratik çözümleri için severdim (bir öğrenci evi için gayet iyi çözümleri vardı :p). Fiyatları da nispeten ucuzdu. Bunlar açıldılar sonra, ama ülkelerinin güneşi gibi donuk, iç ısıtmayan şeyler hep. Tutmadı tabii Türk insanı gibi sıcak ve biraz da gösteriş meraklısı insanlarda :) Bu yılki katologda ilerleme var, az renk vermişler, hatlar biraz yuvarlaklaşmış. Yine de bildiğin kalas yapısından vazgeçmiyorlar. Olsun, onlar da marka icabında, mecbur bir stil takılacaklar  :p

Bu arada Koçtaş geçenki katalogunda bayağı taklit etmişti İkea'nınkini. İkisi de gözü yoran, çıfıt çarşısı gibi sayfalar. Bu katalogda bazı şeyler hoşuma gitti ama. Özellikle beyaz mobilyalardan birkaçı:

Vardır Bir Hayır







Şansıma tüküreyim; normalde,üç gün içinde size geri dönülecektir diyor, ne güzel çabuk cevap alırım diyorum, otomatik mesaj dönüyor:adam tatile çıkmış, 10 gün sonra dönecekmiş. Hadi bakalım, vardır bir hayır diycez artık:)

OLABİLİRDİ

Bu blog, açılma niyetine sadık kalınarak, sadece bir kitap blogu olabilirdi.

Önemi Büyük Olan Küçük Şeyler



Piyano gibi boyanmış merdivenler ve notalarla süslü duvarı...Böyle küçük ve hoş detaylar kent hayatının katılığını çekilir kılıyor, günün telaşı ve kentin çirkin mimarisi içinde rastlayınca bir tebessüme sebep olarak... Nihayet semtimde de böyle bir hoşluğa rastladım.




(Bu arada, ilçemizin son 15  yılının belediye başkanlarını ise ayrıca anıyorum, hürmetle ve sevgiyle değil elbet.)