ABC- Bölüm 3

                                                               - 3 -
C. Kurguya girdik. Ablamdaki gereksiz sükunet bozulmadı. Kendini her türlü sonuca hazırlıyor olmalı. Ne de olsa bir filmin kurguda şekillendiğini bilecek kadar bu işin içinde. Filmleri bu kadar sevmeseydi belki senarist olmazdım ben. Harçlıklarını biriktirir, beni de yanında sinemaya götürürdü.  Yalnız Arzen'le neden anlaşmadıklarını çözemedim hâlâ. İlk zamanlar her fırsatta film üzerine coşkulu konuşmalar yaparlardı.

A. Stüdyoya girdik. Narda'nın buraya da geleceğini, işleyişi görmek isteyeceğini sanmıştım ama haber gelmedi. Benden kaçıyor mu? Buna hiç gerek yok oysa. Hepimiz medeni insanlarız.

ABC- Bölüm 2


                                                                                              - 2 -

A. Çekimleri izlemeye gelebilir miyim diye sordu! Başkası olsa yönetmen yardımcısı kesilirdi. İlk başta bu kadar kibar da gelmemişti bana. Her şeye karışır gibi geliyordu.

B. Doğum gününü unuttum! Tek kelime etmedi, hiçbir imada bulunmadı. Böyle şeylere fazla önem vermem dediğinde ciddiymiş demek ki. Kardeşiyle kutlamışlar ama. Bana değer verişini başka şeylerden anlıyorum ben dedi. Mesela dedim beline sarılarak. Mesela dedi, konuşmak istemediğimde bunu hemen anlıyorsun, konuşmayı doldurarak kendimi kötü hissetmemi engelliyorsun. Başka dedim. Başka dedi, beceriksizliklerimi yüzüme vurmuyorsun. Bu beceriksizliğini görmediğim için olabilir mi dediğimde güldü, yalancı dedi. Âlem kadın!

ABC

                       - 1 -
A. Yapımcıdan bu film teklifi geldiğinde biraz fazla düşündüm. Hikâye belliydi ama daha senaryo ortada yoktu. Öykü, ünlü bir Arjantinli yazara aitti. Geçmişten bir haydut hikâyesiydi. Zekice kurgulanmıştı ve umulmadık bir sonla bitiyordu. Basit, kısa ve akıcıydı. Evrenseldi. Neredeyse olduğu gibi senaryoya aktarılabilirdi. Mekân ve dekorların yükünü, olayı zamansız kılarak halledebilirdim.

B. Yeni sevgilim Narda istiyor bu filmi çekmemi. Hikâye kötü değil. Hâlâ ekmeği yenir bir konu. Ucunda hatunla iyi ilişkiler de var. Arzen bu işi yapar dedim.

Sezen





Seni yerlerde göklerde bulamazlarken
Bende gizli olduğunu sezenler olmuş.






if







Ya her şey güzelleşir ve ben ölmekten korkmaya başlarsam?














Let the moment fly

Bırak o an uçsun, 

Kafanı çevirmek için çok geç.






Ek: Güzel bir filmdi. 1973 yapımı. Yönetmen Robert Altman. Linkini verdiğim blogda kediyi besleme sahnesi hoşuma gidince izledim.  Müziklerine bakınca usta bir ad karşıladı beni: John Williams. Filme kaynaklık eden romanın (Raymond Chandler)  ise daha güzel olduğu beyan ediliyor :)





UZUN BOYLU, KIVIRCIK SAÇLI ADAMLAR HEP KÖTÜ ADAM OLSUN*


Ne var ne yok ahali? Havalar da soğudu diyerek sohbet açmaya çalışan gibi oldu ama olsun. Kış geliyor artık daha çok yazarız bloglarda, şenlenir buralar :) Şenlik deyince, sıkıldım bu blogdan. Nasıl bir değişiklik yapsam diye düşünüyorum. Havalar da soğudu hakikaten. Birkaç güne kadar pastırma yazını bekliyoruz ama biz İzmirliler. Siz diğerleri şansınıza küsünüz:p Sıfır kollu güzel bir elbise aldım bayram için, dantelli ayakkabılar da cabası. Tanrım, hava tahmincilerini boşa çıkarma :) Tahmin demişken, geçen aylarda birkaç filmi arka arkaya izledim. Tahminlerimde yanılmadığımı görünce canım sıkıldı. Anlatayım da dinle, ne işin var, oturmuşsun sosyal medya sosyal medya dolaşıyorsun, otur, oku işte :p 

BALKON CANDIR


            Arka balkonlara, plastik damacanalara doldurulmuş suları, çamaşır sepetlerini, mandal sepetlerini, küçük tüpleri, kurutulmuş biber ve patlıcanları, yedek ya da ikâme olabilecek her şeyi koymalarını seviyorum.

ERKEK BİR SEVGİLİ BULUR VE...


Erkek bir sevgili sahibi olur. Olaylar gelişir.