Onur Çalı'nın
Huma Kuşları (Nisan 2015, ilk basım) ve Geçen Sene Doğanlar (Ocak 2013, ilk
basım) kitaplarını okudum.
Kısa kısa öyküler bunlar. Arka kapaklardan birinde yazdığı
gibi "Son kuşağın diliyle renklenerek, ironisiyle ışıldayarak... "
yazılmış, güzel hikayeler.
Aşina olduğumuz hayatın anları, sahneleri sade ama canlı ve keskin bir anlatımla öykülenmiş her iki
kitapta da. Kimisi tek satır mesela;
Dijital Yerli Gencin Yalnızlığı ( G.S. Doğanlar)
"2 gündür kimse
sms atmıyo aq."
Define Ağacı, İsa'ya Göre İsa, İyi Olduğuna Çok Sevindim sevdiğim öykülerden
oldu.
Handan Acar Yıldız'ın
İnatçı Leke'sinde ise atmosfer yaratmadaki başarısını gördüğümüz 20 öykü vardı.
Felsefi göndermeleri, somuttan soyuta geçişleri ile başarılı öykülerdi bunlar.
Kahramanın korkusunu sarı minik bir civcive benzettiği ilk öykü "Korkuyu
Beslerken" hep bu azman civciv metaforuyla aklımda kalacak mesela...
Kitaba adını da veren İnatçı Leke, Madalya Sendromu, Şeffaf,
Cama Akan Makyaj özellikle beğendiğim diğer öyküler oldular.
Öykü severlere üç kitabı da öneririm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)