Suzan Samancı iyi bir yazar.
Reçine Kokuyordu Helin'deki öykülerine ve Korkunun Irmağında
romanına bakarak söylüyorum bunları.
1962 doğumlu, Kürt kökenli olan yazar şu anda yurt dışında ikamet ediyor. Okuduğum
iki kitabı da Kürt olmakla, doğudaki sorunlarla ilgili. Özellikle romanın bir örgüt (Pkk ya da
başkası?) üyesi olan genç bir kızın dağa çıkış sürecini kısa ama etkili bir
şekilde anlatışı dikkatimi çekti. Bu konuda asla bir empati kuramam fakat
yazarın kaleminin hakkını vermeliyim.
"İçimde bir şeyler kırılıyordu; kırılmışlığı onarmak
istercesine, bir sese, bir varlığa gereksinim duyduğumu kendi kendime
söyleyemiyordum ki... " (Korkunun Irmağında)
"Dikkat et, iki satıcıdan biri aynasız, bizim
dilimizi bizden iyi konuşuyorlar, hepsi
yatılı okul kökenli!" dedi Kendal. (Korkunun Irmağında)
Reçine Kokuyordu Helin'de ise yukarıda bahsettiğim temada,
bir Kürt gözünden 15 öykü var. İlk baskısını 1993'te Can yayınlarında yapmış ve
birçok dile çevrilmiş.
Korkunun Irmağında |
Ay uğraşamayacağım valla düz çevirmekle falan! |
***
Bahsedeceğim diğer yazar Mihriban İnan Karatepe.
1972 İzmir doğumlu yazarın Aramızda adlı öykü kitabı okuduğum.
2012 basımı bu kitapta 17 güzel öykü var. Özellikle açılış öyküsü
Aramızda ve devamı niteliğindeki iki öyküyü çok sevdim. Duvar ve İçeriden ağlama Sesi Gelliyor da öne
çıkan öyküler oldu benim için. Muhafazakar, sıradan diyerek kabaca tarif
edebileceğimiz kahramanlarla "içeriye dışlaşmış gözle bakış" olarak
nitelendirebileceğim öyküler bunlar tema olarak. (Nasıl bir cümle oldu bu, emin
değilim ama idare edin beni bugün :)
Son olarak arka kapaktaki Ömer Lekesiz eleştirisi çok
yerinde olmuş. Şu:
Üç kitabı da okuduğuma memnunum.
Sırada 7 kitap daha var yazılmayı bekleyen.
Au revoir canlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)